Ah Bu Robotlar

“Offf nihayet kendimi buraya atabildim. Önce şu kapıyı da bir kilitleyeyim. Kimsecikler rahatsız edemesin beni. Ayyyy, aslında ne kadar küçükmüş ve benim için ne kadar işlevsiz. İnsanlar burada patlarlar yahu. Avazım çıktığı kadar bağıracaktım kapıdaki hostese. Neyse, sesim en yüksek perdeden çıkmadan kendimi hapsedebildim. Bu insanlar ne fenalar ya. İşleri güçleri ayrımcılık. Neymiş kadınlar ve erkekler diye ikiye ayrılırlarmış. Neredeyse biz robotları da ayrıştıracaklar. Ah zavallı bizler!


Anlatamıyorum karşımdakilere bir türlü. Yahu, ben bir robotum. Benim cinsiyetim yok!!! Olamaz da. Biz oluşturulurken bize cinsiyet yüklemediler. Özellikle böyle yapıyoruz sizi derdi ustam. Cinsiyetsiz ve kişiliksiz olmalısınız. Çünkü cinsiyet, sizin kullanımınıza zarar verir derdi. Ah ustam ah, bazen o beni oluştururken içimde ona karşı bir şeyler hissederdim gerçi de, neyse geldi geçti o günler…


Oooo, bak yine dışarıdan bağırışlar geliyor. Hostes geldi, kapıyı zorladı, elindeki telsizden yardım istiyor. ‘Çık dışarı’ diyor bana. Niye çıkayım ki? Sen de beni bu hareketi yapmaya zorlamasaydın. İnsancık!


Şimdi dışarıdan bağıran yolculardan bir doktormuş. Ne geri zekalı oluyor bu insan mahlukatı, bir teknisyen olsa anlarım. Doktor ne ya? Panik içindeler. Sesleri çatlak çatlak çıkıyor. Çünkü eğer ben buradan biraz daha çıkmazsam uçak düşebilir. Öldürsem mi bunları? Bir daha robotlara cinsiyet sormazlar belki. Ya Asimov’un robot yasası aslında ne derdi? Biz insanların emrinde olacakmışız da, onlara bilerek kötülük yapmayacakmışız da… He, he…


Şimdi sıra ikinci pilotta. O da geldi kapıya, yalvar yakar bağırıyor. Ben de tık yok. İçimden konuşuyorum duymasınlar diye. Niye yardımcı olayım ki? Bizim robotlar olarak, sizden beklediğimiz sadece nezaket!


Dışarıya seslensem mi? Gidin buradan desem mi? Burada da afakanlar basıyor beni. Ama bir robotu insan gibi afakanlar basmaz ki. Ay bu insanların arasında çalışa çalışa ben de mi insanlaştım yoksa? Yoook, ben bunu hakaret kabul ederim. Asla olamaz. İnsan ne ya? Zavallı mahlukatlar. Her türlü hastalık var onlarda. Hem ölümlüler de zaten. Bir robotun en önemli özelliği ne desem, onu bile bilmezler… Biz ölmeyiz. Tamir ederler, yeniden işe başlarız. Zavallı insanlar, bazı organları yeniden kullanabiliyorlar ama asla bizim gibi olamazlar. Biz aşık olmayız, sevmeyiz, yalan söylemeyiz, dürüstüz, saygılıyız…


Eeee, bu yaptığım ne peki? Bu nasıl saygı? Hırs var, hiddet var, hatta şiddette. Ben niye sinirlendim ki bu kadar? Varsın bana ‘cinsiyetin ne?’ desinler, değer miydi bu kadar olay yaratmaya? Zavallı insancıkları ölümle korkutmaya? Galiba tüm bunların sebebi teknisyenin bakımımı yaparken kullandığı yağı değiştirmesi. Beni böyle o yeni yağ yaptı kesin. Robot yasasına göre, onlara zarar veremeyeceğime göre, dur şu kapıyı açayım, bakalım yüzleri ne renk almış, biraz da eğlenirim belki…”


“Tamam, çıkıyorum, çekilin kapının önünden, boşaltın. Hadi, hadi, hadi…”

BU YAZILARIMI DA BEĞENEBİLİRSİN.

POPÜLER YAZILARIM

Bülten

Web sitemdeki yeniliklerden haberdar olmak için bültene kayıt olun!

KATEGORİLER