Bir Kelime Bulmak

Her akşam bir kelime bulmak için düşünüyorum. Bugünkü sözcüğüm "fark etmek"…

Ne demek Fark Etmek?

Uzun bir süredir herkesin ağzında bu kelime var. Fark etmek, farkındalık yaratmak gibi. Neyi fark etmemiz bekleniyor? Başkalarının fark edemediklerini, bugüne kadar fark edemediklerimizi.

Örneğin, pencereden baktığımızda aslında hep orada olmasına rağmen fark edemediklerimizi…

Sokağa her çıktığımızda etrafımızda hızlı hızlı yürüyüp geçen insanları…

Bir yerde otururken önce bir uğultu gibi kulağımıza gelen daha sonra fark etmeye başladığımız konuşmaları…

Arkadaşlarımızın iyi niyetli yaklaşımlarını…

Ailemizin içinde bizi kıskanan akrabalarımızı…

Biz ne yaparsak yapalım güneşin etrafında döndüğümüzü, ayın bizim etrafımızda döndüğünü, dünyanın kendi ekseni etrafında döndüğünü…

Bu dönüşlerin neticesinde mevsimlerin değiştiğini, iklimin bir soğuktan sıcağa doğru değiştiğini…

Bir sabah camı açtığımızda mis gibi kokan havayı, çiçeklerin kokusunu, cıvıldayan kuşları…

Minik oğlunuzun veya kızınızın nasıl da büyüdüğünü…

Annenize gitmeyeli neredeyse 4 hafta geçtiğini…

En sevdiğiniz arkadaşınızla telefonda konuşurken sesinde beliren endişeyi…

Eşinizin çalışmaktan ne kadar yorgun düştüğünü…

Doktorunuzun başka şehre taşındığını…

Kardeşinizin en son sizi aradığı günden beri hiç sesinin çıkmadığını…

Uzun süredir aşkın hayatınızda olmadığını…

Erkek arkadaşınızın size ne kadar zamandan beri aşkla baktığını…

Kaç hükümet kurulduğunu, kaç hükümet yıkıldığını….

Siyasetin ne kadar değiştiğini….

Sokağınıza çıktığınızda nasıl da yabancılaştığınızı…

Köşe başındaki manavın bir süredir artık orada olmadığını, yerini sokakta yeni yapılan AVM’ deki kocaman marketin aldığını…

Metro gelmiş meğerse ne kadar da yakınımıza hep biz fark etmeden olmuş bunca değişiklik.

Evdeki mobilyalar kullanılmaktan eskimeye başlamış, badana yaptırma zamanı da mı gelmiş ne?

Ayyyy… O çok sevgii arabamı değiştirme zamanı gelmiş. 5 yıl ne de çabuk geçmiş gitmiş.

Tüm bunları fark ettiğinizde birden aklınıza gelen ve nefesinizi kesen bir konu daha var. Sıra aynaya bakmaya geldi!

Aynaya baktığımda gördüğüm yüz benim mi? Gözlerdeki yorgunluk neden? Sanki dudaklarımın yan tarafından aşağı inen çizgiler belirmiş, hatta belirmemiş daha da keskinleşmiş…

Ben aynaya bakarken yanımda beliren boyu boyumu geçmiş, güler yüzlü, neşeli genç kim? O benim nasıl büyüdüğünü anlayamadığım oğlum mu? İyice derinlere dalmaya başladım sanki…

İçimden gelen ses, o da mı değişmiş yoksa aynı mı kalmış?

Değişmeyen tek şey içimdeki çocuk mu?

Ne kadar çok şey fark ettim… Sadece durdum ve dinledim…

Çevreyi dinledim, etrafımdakileri dinledim, iç sesimi dinledim…

Zor bir yolculuktu…

Özellikle kendime yaptığım yolculuk müthişti.

Zaman zaman iç sesimizi dinlemeliyiz.

Dinlemelisiniz…

İşte FARK ETMEK’ ten benim anlayabildiklerim bu…