Dedem ve Ben-7

Babam, uzun yıllar önce, bir zamanlar henüz ben dünyada yokken, vereme yakalanır. İki küçük kızı vardır, ben yokken olur biter her şey…Nasıl bir güzel tesadüftür ki, ailede başka vereme yakalanan olmaz.


Babamı sanatoryuma yatırırlar. Henüz yeni evli, iki çocuğu olan idealist bir öğretmen, bir genç adam. Çok hasta, o kadar derin ki yarası, doktor der ki, çok ağır bu hastanın durumu. Dikkat etmelisiniz ve çok iyi bakmalısınız ona. O devirde, verem demek ölüm demek. Arkadaşlarından bulaştığını söylerdi yıllar sonra konuştuğumuzda, ben doğduktan sonra da hiç konuşulmadı bu konu uzun yıllar boyunca, babamın hastalandığını bilirdim de, hastalığın ne olduğunu hiç konuşmazdık. Hiç de sorulmazdı bu konu ailede kimseye. Nedendir bilmem ama yıllar yılı sanki bu hastalık ailemize hiç uğramamış gibi yaptık biz.


Zor yıllar o yıllar. Annem ayrı perişan , babam ayrı perişan. Evdekilerin umudu o, babam. Dedem hasta, kardeşleri var, annesi var. Offf, tanrım ne zor günlermiş. Büyük dayım, yıllarca kardeşlerinin üzerinde hep eli olan, büyük insan o yıllarda da elini hiç çekmiyor ve sıkıntı içindeki ailemize yardım ediyor sürekli ve amcam, hep derim ya bizim ailede görünmez bağlar var, insanlar birbirine o incecik görünmez ama bir örümceğin ki kadar sağlam bağlarla bağlılar diye.


Amcam da, tahsilini tamamlamış ve yeni gelmiş İngiltere’ den Zonguldak’ ta çalışıyor genç bir maden mühendisi, maaşının yarısını ailesine gönderiyor o da.Bir gün ziyarete gelir babamı ve sanatoryumdaki halini görünce perişan olur. Der ki:“Ben hemen geliyorum İstanbul’ a sen artık hiç bir şeyi düşünme, ben varım.”


Babam bu sözün üzerine yatağından doğrulup tıpkı bir kartal pençesi gibi yapışır koluna amcamın ve der ki:“ Ben henüz ölmedim Turgut. Buna izin vermem. Sen doğruca görevine…”


Babam, iyileşmeye çalışıyor, çabalıyor ama hastalık zorlu, hastalık çok kötü, evre evre ilerliyor. O çok sevdiği, aşık olduğu eşinden, çocuklarından, ailesinden ayrılacak mıdır? Nazım düşünmeye devam, sanatoryumda yatmaya devam, hastalık da ilerlemeye…Büyük dayımın eşi ki, biz ona cicianne deriz, duydukları bir ilacı yapabilmek için yumurta kabuklarını toplatıyor yüzlerce, zarlarından ayrılıyor bu yumurta kabukları, dövülüyor havanda, içine bal karıştırılıyor, yeter ki iyi gelsin Nazım’ a, tüm aile bir yürek olmuş hem dua ediyor, hem de bu ilacı yapmaya çalışıyorlar.


Doktor hala ümitsiz, belli belirsiz sona doğru yaklaşılıyor…Çocuklarını getiriyorlar sanatoryuma, ama içeri sokmuyorlar, korkuyorlar hastalık bulaşır diye. Sadece dışardan görme hakkı var. Bahçeden görebiliyor onları. Yıllar sonra babam anlatmıştı bana bir gün.


"Kırmızı bir başlığı vardı onun. Küçük, küçücüktü, Ben tedaviden bıkmış, kendimi ve mücadele etmeyi neredeyse bırakmıştım. O gün dedim ki kendi kendime, ben ölürsem, kızıma hiç bir yararım olmayacak, ancak yaşarsam ona faydam dokunabilir. O halde Nazım, hadi gayret, sen bu hastalığı yenebilirsin."


İşte demişti babam, gözlerinde yaşlarla, o günleri aynen yaşarken ve tekrar anlatırken bana;


"O günden sonra, yemek yemeye tekrar başladım ve iyileşmem için ne gerekiyorsa yapmaya. Hızlı bir iyileşme sürecine girdim. Çünkü, artık iyileşmek istiyordum."


Gerçekten de öyle olur ve neredeyse iyileşmesinden umut kesilen babam, iyileşir, hastaneden çıkar, o devirdeki tedavilerde, ancak çok kilo alarak tedavi sonuçlandırılır.


Doktoru der ki, aileye;


"Allah kimin yüzüne baktı bilinmez ve onu sizlere bağışladı. Yoksa bu hastalıktan kurtuluşu yoktu."


Doktorun bilmediği bir şey vardı, o küçük kız, kırmızı başlıklı küçük kız, yeniden bir yaşama azmi vermişti babama ve hayatını değiştirmeyi başarmıştı. Sonuç mükemmeldi. Hastalıktan eser kalmamıştı. Çok sevdiği ailesine geri dönmüştür ve bu olaylardan yaklaşık 6 yıl sonra ben dünyaya gelmişim…Her ailede böyle dramatik öyküler var, hayat hiç bir zaman tekdüze gitmiyor elbette. Bu öyküde önemli olan, babamın azmi, ailenin bir arada hareket etmesi sonucu mutlu sona ulaşılmasıdır. Ailelerinize iyi bakın, onlar en kıymetli hazineniz…Sevgiyle kalın…

BU YAZILARIMI DA BEĞENEBİLİRSİN.

POPÜLER YAZILARIM

Bülten

Web sitemdeki yeniliklerden haberdar olmak için bültene kayıt olun!

KATEGORİLER