Dün, bir AVM' de duvarın bir yerinde bir yazı okudum. Bunu biliyor muydunuz diye soruyor. "Bir insan ömrü boyunca 6 filin ağırlığı kadar yiyecek yiyor ."
Okuyunca bir garip geldi. 6 fil yahu, ne kadar büyük dedim. Eve geldim ve aslında pek de inanamadım. Matematikçi yönüm ağır bastı. Bir hesap yapayım ortalamadan:
Bir insan günde 2 lt su içse, kahvaltı, öğlen ve akşam yemeklerinde toplam 1 kilogram yiyecek yese, 1 lt de ıvır zıvır, çay kahve, kola gibi içecekler içse ve 2 lt su ve 1 lt içecekleri de ortalama 3 kg a denk saysak, toplam 4 kg yani günde 0.004 Ton yiyecek tüketiyor. Bir yıllık tüketim için *365 ve ortalama 70 yıllık bir ömür için *70 derken bulduğumuz rakam , 102 ton. ortalama bir fil 7.5 Ton imiş. En ağırları da 11.5 Ton geliyormuş. 7.5 Ton olan filden hesap yaparsak, o halde, 13 filin ağırlığı kadar yiyecek ve içecek tüketiyor bir insan. Amannn dedim, bu ne ya?
Sonra başka bir hesap yaptım, bir insan günde ortalama 0.010 kg et tüketirse, yani bir günde, 0.00001 Ton et tüketiyor olsa, dünyada 8 milyar insan olduğunu var sayalım, bunun da yarısını et tüketmiyor diye düşünelim ve 4 milyar insanın günde ortalama bu kadar et tükettiğini var sayarsak, günlük et ihtiyacı 40000 Ton gibi. Ortalama bir sığır 250-400 kg arası. Yani, 0.4 ton. Bu da brüt ağırlık, hepsi et değil. Net ağırlık olarak da 0.25 Ton diyelim. Ve.... Dünyadaki et yiyen insanların günlük ihtiyacına bakın.... Her gün yemek için 160.000 sığır gerek. Hadi, bunun yarısını tavuk, balık gibi gibi hayvanlarla sağlayalım, yine de her gün kesilecek 80.000 inek gerek. Yani her gün sadece bu konumu korumak için 80.000 dana doğmalı. Bence dünyada en büyük savaşlar, ne siber saldırılar, ne teknoloji saldırıları, ne meydan savaşları... En büyük savaşlar, ilkel insanlardan farksız olarak hala yiyecek savaşları. Bu sadece et boyutu... Bunun içecek suyu var, sebzesi var, tahılı var...
İçecek için, her insanın ortalama olarak 2 lt su ihtiyacı olduğunu ve tüketebildiğini düşünelim. Yani bunu da 'kg ve 0.002 Ton olarak varsayalım. 8 milyar insan olduğunu düşünecek olursak, günlük su ihtiyacı 16 milyon ton ediyor. Her gün bu kadar suyu içerek tüketiyoruz. Yoksa en büyük savaş gerçekten su yüzünden mi çıkacak? Her gün 16 milyon Ton.... Haydi bunun yarısını tükettiğimizi var sayalım, her gün 8 milyon ton suya ihtiyacımız var.
Ya tahıl? Ne kadar ekmemiz lazım?
Ya sebze? Ne kadar yetiştirmemiz lazım?
Bu işler için tarım ve hayvancılık bakanlığı var, üniversiteler var, kooperatifler var, özel sektörün dev firmaları var, var da var yani... peki, politikaları ne, stratejileri ne, gelecek için ne tür yatırımlar yapıyorlar, bizi nereden nereye taşıyacaklar?
Ne zaman kafamızı küçük sorunlardan kaldırıp da global düşüneceğiz? Geleceğe yatırım yapacağız? Yine en azından kendi kendine yeten bir ülke olacağız?
Bir söz okumuştum bir yerlerde, "İnsan yaşadığı coğrafyayı seçemez..." diyordu yani, coğrafya bir anlamda doğan her insanın kaderiydi.
Tamam, belki yaşadığım coğrafyayı seçemeyebilirim ama ben, artık savaşların tam tam sesleri arasında yaşamak, bu güzelim coğrafyada acılarla yoğrulmak istemiyorum.
Modern bir ülke düşlüyorum. Tarımı modern, hayvancılığı modern, yaşam tarzı modern, teknolojide ileri bir ülke düşlüyorum. Yapamaz mıyız? Yaparız, yaparız...
Ne lazım? Öncelikle bilinçli bir halk... Kendi tarımına, kendi hayvancılığına, kendi insanına, kendi bilim adamına sahip çıkan ve güvenen bir halk...
BU YAZILARIMI DA BEĞENEBİLİRSİN.
KATEGORİLER
BÜLTENE KAYDOL
Her hakkı saklıdır © betuleren.net