Tuna Kiremitçi'den ilk defa bir kitap okudum.
Geçenlerde bir söyleşisi sırasında polisiye kitaplarında yarattığı Perihan Başkomiseri dinlemiştim. Sıradan bir ev kadını gibi gözüken, akıllı, işini bilen, asperger sendromlu bir kızı olan, eşi bir kere batmış, yeni bir işte hayatını yeniden kurmuş, hepimiz gibi bir insan.
Olayları sakinliğiyle çözen, erkeklerin dünyasında kendini kabul ettirmiş bir kadın ve işi cinayetlerle. Ben bu komiseri sevdim. Tıpkı Ahmet Ümit'in kitaplarından tanıyıp sevdiğimiz Başkomiser Nevzat gibi...
Yardımcısı Ayla Komiser de ilginç bir tip. Bizleri komiserlerimizin kadın olmasından dolayı adı Bacılar Bölüğü olan ekiple de tanıştırıyor yazar.
Kitabın dili sürükleyici, rahat okunuyor. Merakla okudum. Sonunu tahmin edebildin mi derseniz, hayır, tahmin edemedim. Polisiye bir kitabı daha var. Onu da okumak istiyorum. Belki daha iyi tanırım Perihan Baş komiseri.
Mezun Cinayetleri, İstanbul'un köklü bir okulunda bir aşure gününde başlayarak devam eden cinayetler serisi ile buluşturuyor bizi. Başkomiserimizi engellemek isteyenler, işleri erkeklere aktarmak isteyenler de var.
Sadece beni rahatsız eden bir konuyu yazmadan geçemeyeceğim. Romanda örneğin Müge Anlı'nın adı ve programı geçiyor. Oysa, bu romanların bizlerden sonrada yaşayacaklarını düşünecek olursak, bu özel isimler okuyucular için hiç bir şey ifade etmeyecek bence.
Sadece o da değil. Böyle bir kaç isim daha var. Şimdilerde bilen vardır da belki, yıllar sonra okuyucu kim bunlar diye google'a mı soracak? Daha jenerik isimler kullansaydı da bence amacına ulaşmış olurdu.
Yine de değerli yazarın diğer kitabında da buluşmayı diliyorum.
BU YAZILARIMI DA BEĞENEBİLİRSİN.
KATEGORİLER
BÜLTENE KAYDOL
Her hakkı saklıdır © betuleren.net