Dün akşam çok etkilendiğim bir film seyrettim ve anlatmaya nereden başlasam diye düşünüyorum. Robert De Niro’nun ve Robin Williams’ın muhteşem oyunculuğuyla mı başlasam yoksa konunun çarpıcılığıyla mı…
Doktor Oliver Sacks'ın hayatından esinlenerek yazılmış gerçek bir hikaye olan “Uyanışlar” filmi gerçekten sarsıcı bir film. Dr. Sayer, insanlarla ilişkileri zayıf olan bir karakter. Bu rolü Robin Williams canlandırıyor. Nörolojik hastaların bulunduğu bir hastanede uzun yıllardır bilinçlerini kaybetmiş ve hareketsiz görünen hastalarla ilgileniyor. Nörolojik hasta olan ve çocukluğundan beri hiçbir yanıt alınamayan Leonard rolünde muhteşem oyuncu Robert De Niro var. (İzlerken bu nasıl bir oyunculuk diye düşünmeden edemiyorsunuz.)
Çalışmalarını sürdüren doktor, konferansta dinlediği Parkinson ilacının hastalarına iyi geleceğini düşünür ve önce bu ilacı Leonard’ın üzerinde, sonrasında sonuçları iyi olduğunda da diğerlerinde denemeye başlar.
Özellikle Leonard’ın uyanmasıyla yaşananlar, hastanın hissettikleri, genç bir kadına duyduğu aşk ve yalnız yürümek için istediği izin… Diğer hastaların da ilaçla uyanmaları… Çok düşündürücü sahneler var. O insanların acılarını ve uyanınca neler hissettiklerini siz de hissediyorsunuz. İlk başta ilaç tedavisinde başarılı olan doktor, daha sonraları ilacın yan etkilerinin ortaya çıkmasıyla da zor anlar yaşar.
Film hakkında daha fazla açıklama yapmak istemiyorum. İzlemek ve o insanları anlamaya çalışmak, onlarla beraber o anları yaşamak daha güzel olabilir.
Başrollerini Robin Williams ve Robert De Niro’nun paylaştığı film en iyi film, en iyi erkek oyuncu ve en iyi uyarlama senaryo olmak üzere üç dalda Oscar ödülüne aday gösterilmiş.
Ben çok beğendim, tavsiye ederim…
BU YAZILARIMI DA BEĞENEBİLİRSİN.
KATEGORİLER
BÜLTENE KAYDOL
Her hakkı saklıdır © betuleren.net