Viran Dağlar - Necati Cumalı

Sizin kalbinizin de okuduğunuz bir kitapta kaldığı oldu mu? Benim kaldı.


Ah Zülfikar Bey, ah Balkanların Son Beyi... Yolculuğumuz bitti.


Seninle Makedonya'yı neredeyse karış karış dolaştım. Sevgili Necati Cumalı'nın lirik bir anlatımla dile getirdiği Zülfikar Bey' in nezdinde Osmanlı' nın Makedonya'yı nasıl terk ettiğine şahit oldum.


Manastır'ı, Fiorina'yı, Selanik'i genç Goriçka Beyiyle birlikte gezdim. Bir gün Mustafa Kemal'i ve arkadaşlarını gördüler, Balkan Savaşında yolu Resneli Niyazi ile kesişti. Komitacılarla birlikte o Viran Dağlarda geceler ve günler geçirdiler. İyi yetişmiş bir bey oğlundan giderek efsaneleşen bir halk kahramanına dönüşmesini izledim.


Aşklarını, insan sevgisini, hiç bir şeyden korkmayan, güçlüklerden yılmayan, gözü pek, cesur bir insanı zaman zaman kitabı kapatarak ve o bölgeyi de gözümde canlandırarak yaşamaya çalıştım.


Viran Dağlarda gezen ruhum o güzel Rumeli türküsüyle hüzünlendi.


Ne büyük yazarlarımız var bizim. Nasıl da içten anlatıyorlar anlatmak istediklerini ve nasıl da akıcı bir dille. 500 sayfalık kitap, bu sıcak ağustos günlerinde bir kaç gün dostluk etti bana ve bu akşam istemeyerek bitirdim, kapağını kapatırken değerli kayınpederim Kazım Eren'i ve onun Makedonya ile ilgili anlattıklarını hatırladım. Şimdilerde sağ olsaydı, ondan göç hikayelerini hem dinlesem hem de yazsaydım diye düşündüm.


Bir yerde, romandaki kahramanımız Zülfikar Bey'in, Necati Cumalı'nın babasının dayı oğlu olduğunu okumuştum. Roman ve gerçek, yazar tarafından öyle güzel örülmüş ki...


Kitap, sanki Makedonya' daki Osmanlı tarihinin dile gelmiş öyküsü gibiydi.

Kısaca, kalbim Makedonya' da kaldı...


Yeni bir kitapta buluşmak üzere...

BU YAZILARIMI DA BEĞENEBİLİRSİN.

POPÜLER YAZILARIM

Bülten

Web sitemdeki yeniliklerden haberdar olmak için bültene kayıt olun!

KATEGORİLER