Yağmurlarla Topraklar-Necati Cumalı

Bu yaz okuduğum üçüncü Necati Cumalı kitabı Tütün zamanı-2 Yağmurlarla Topraklar oldu.

Kaleminden çok keyif aldığım bir yazarla olan bu serüvenim de bitti. Urla'da, bir küçük kasabada geçen çok güzel bir hikayeye eşlik ettim. O kasabayı, kasabanın insanlarını, baş kahramanımız, o bölgede dört yıldır avukatlık yapan Nihat'ı, Nihat'ın beklentilerini, Perihan'ı daha pek çok karakteri bir arada sarıp sarmalayıp bize sunan yazar, o devirden de kesitler sunuyor.

Urla'da yağmuru bekleyen çiftçileri, tütün eken köylüleri, o tütünleri toplamak için civar köylerden çalışmaya gelenleri öyle canlı anlatmış ki yazarımız, kitap biterken hepsini yakından tanıyor gibi oldum. O bunaltıcı sıcağı, yağmuru beklerken, "zamanı" diye artık yağmuru bekleyenleri anlatırken, toprakların suya nasıl hasret kaldığını hissediyorsunuz.

Kasabada doğmuş büyümüş avukatımıza gelen köylülerin dertlerini, sonu gelmeyen toprakla ilgili davalarını, toprak reformunu, uçsuz bucaksız tarlaları nasıl ellerine geçirmek için uğraşanları...

Kasabadaki en yakın dostu olan doktorla zaman zaman dertleşmelerini, kasabadaki öğretmen Perihan'la yaşadıkları aşkı... Perihan'ın sol görüşlü ağabeyini, ablasının ve eniştesinin giderek yozlaşan yaşamlarını ve özel okul kurma peşinde koşturmalarını, eğitimin nasıl özelleştirilmeye başlandığını, asıl işlerinin para kazanmak olduğunu, eğitimi de nasıl para kazanma aracı olarak gördüklerini hissediyorsunuz.

Romanda, kasabadaki çınarların nasıl yok edilmeye başlandığını, avukatın engel olmak için işçilerle konuşmasını, 25 yıl uğraşarak bir avukat yetiştirileceğini ama o asırlık ağaçların yerine konamayacağını anlatmasına rağmen, işçilerin hem de aynı kasabanın insanları olmalarına rağmen hunharca adeta çılgın gibi saldırarak ağaçları kestiklerini üzülerek görüyorsunuz.

Romanda bir yerlerde doktorla baş karakterimiz olan Nihat'ın görüşlerini paylaştıkları, kapitalizmi, sınıf farklarını anlattıkları yerlerde bu topraklarda yıllardır aslında pek bir şeyin değişmediğini ta içinizde duyuyorsunuz.

Anadolu'nun küçük kentlerinde aydınları saran baskıyı, tutucu çevreleri yaşıyorsunuz. Bazen yağan yağmurlarla neşelenen, tazelenen halkın sevinci veya tam tersi kavrulan ekinlerin hüznü sarıveriyor etrafınızı.

Necati Cumalı'nın bu eseri bir üçlemenin 2. kitabı. Tütün Zamanı adı altında, Zeliş, Yağmurlarla Topraklar ve sonuncusu Acı Tütün...

Hayal alemlerini bizlerle paylaşan yazarlarla sanki yıllardır dost olduğumu hissediyorum.

Bu toprakların güzel insanları, iyi ki varlar, iyi ki yazmışlar... Teşekkürler Necati Cumalı. Bir başka eserinde buluşmak üzere...