Yeni kıyafetler

Değişiyoruz hızla hem de... Benim gençlik yıllarımda başlayan rahat giyim tarzı bu yıllarda özellikle 2000′ li yıllardan sonra tüm gençliği kapsamaya başladı. Belirli bir kurumsal şirkette çalışanlar dışında pek çok gencin giyim tarzı, artık kot pantolon- yırtık pırtık olursa daha da iyi- çeşitli yazılı tişörtler veya bol atlet üzerine giyilebilen spor gömlekler, ayakta çeşitli markalarda spor pabuçlar ve en önemlisi kaplumbağa gibi gerekli eşyaların sırtlarında taşındığı sırt çantası.


İçinde bilgisayarları, tabletleri, parfümleri, giysileri, evrakları taşıdıkları ve bu çantalar ile daha da özgürleştiklerini düşündükleri sırt çantaları. Belli bir saç modelleri yok bu gençlerin, uzun saçta var, kısa saçta... Kızlarda sadece bu yılın modası, yarısı açık renk, yarısı kısa renk olan saçlar moda. Eskiden olsaydı bu, “ayyy boyası çıkmış saçlarla nasıl geziyor?” dediğimiz saçlar moda oldu.


Moda kelimesi genel eğilimleri yansıtsa da, artık herkesin kendi giyim tarzı var. Hiç kimse bir diğerinden rahatsız değil, kimse toplum baskısını artık üzerinde hissetmiyor. Birbirlerini çok kolay kabulleniyorlar, önemli olan karşımdaki insan, bu insanın bakış açısı, hayatı nasıl anladığı, diğer insanlara nasıl davrandığı diyorlar. Dış görünüşlerine göre kimseyi yargılamıyorlar. Kısaca, değişikler...


Ben kendi zamanıma döndüğümde, yine rahatlık ön planda olmasına rağmen, karşımdaki hakkımda ne düşünür diye düşünürdük hepimiz. Erkeklerde hep koyu renkler giyinirlerdi. Şimdilerde, her renkten giysiyi rahatlıkla giyebiliyorlar ve kimsede onlara ne kadar marjinal bir giyim tarzı diye yaftalamıyor. Tabuları yıkmak böyle bir şey oluyor sanırım. Bizim nesilde, hala ön yargılar tam olarak yıkılamadığı için, yüzümüzü ekşiterek baktıklarımız oluyor. Ya da benim şahsen oluyor. Ya sizler?


Acaba toplumun büyük bir kesimi bu konuda ne düşünüyor? Zaman zaman merak ediyorum. Keşke bu konuda yapılmış anketler olsaydı. Bu giyim tarzı ve gençlerin artık iş hayatına girmeleri ile birlikte, iş hayatının katı giyinme kurallarında da, giyim kuşam yönetmeliklerinde de değişiklikler olmaya başladı.


Benim çalıştığım şirkette, emekli olmadan önceki yıllarda sadece cuma günü serbest giyim tarzına geçilmişti. İnternette okuduğum makalelere göre, pek çok şirket özellikle Y jenerasyonun taleplerine uygun olarak serbest kıyafetlere izin vermeye başlamış. Bazı geleneksel işleri yapanlar henüz bunu kabullenmeseler de özellikle müşteri karşısında olmayan işleri yapanların serbest giyinmelerine hak tanınmaya başlamış. Okuduğum makaleye göre, serbest giyim ile ilgili ilk kararlar 90′ lı yıllarda Amerika ve Kanada’ da alınmış ve ilk uygulamalar silikon vadisinde başlamış.


Özellikle Y jenerasyon, giyim stillerinden iş yapış şekillerine kadar pek çok alanda hepimizi zorlamaya başladı. Ben genelde toplu taşıma kullanıyorum ve toplu taşımadaki giyim tarzlarına şöyle bir baktığımda, rahatlığın ön planda olduğunu görüyorum. Bu, bizim nesle de yansımaya başladı ve hızla etkisi artacak gibi görünüyor.


Eskiden kumaş mantolar, paltolar giyerdik, şimdilerde giydiklerimiz hep anorak tarzı, kapüşonlu dış giyimler. Artık kumaş giysiler ağır bile gelmeye başladı. Kapüşonlu dış giyimlerimiz sayesinde şemsiye bile taşımıyoruz artık.


Yakın bir gelecekte, kot pantolonlu sırt çantalı CEO’lara, Başkanlara, Yöneticilere ve devlet görevlilerine de alışacağız sanırım.


Gençler, bizi değiştirmeye, dünyayı değiştirmeye ve evrene imzalarını atmaya geliyorlar... Bizlerde onları anlamalı, anlamaya çalışmalı ve onların takipçileri olmalıyız diye düşünüyorum.


Yaşasın rahatlık....

BU YAZILARIMI DA BEĞENEBİLİRSİN.

POPÜLER YAZILARIM

Bülten

Web sitemdeki yeniliklerden haberdar olmak için bültene kayıt olun!

KATEGORİLER